Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Polonya, Milletler Ligi’nde Hollanda’yı 3-0 Mağlup Etti
Türkiye’de Bilişim Yetenekleri Geliştirme Programı çerçevesinde faaliyet gösteren Bilişim Akademisi, bilişim ve teknoloji alanında nitelikli insan kaynağı oluşturmayı hedefliyor. Bu program kapsamında düzenlenen Bilişim Yarışması, global ölçekte en prestijli etkinliklerden biri olarak dikkat çekiyor.
Üç Türk öğrenci, yapay zeka destekli mobil uygulama projesiyle Bilişim Yarışması’na katılarak büyük başarı elde etti. EdusynTech ekibinin geliştirdiği “DysTherapy” adlı proje, İstanbul’da düzenlenen Avrupa etabında birincilik ödülünü kazandı. Aynı proje, Çin’deki global etapta ise Grand Prize Ödülü’ne layık görüldü. Yarışmada toplam 49 ülke ve bölgeden 470’den fazla yarışmacının yer aldığı 160 ekip mücadele etti.
Projeyi tanıtmak amacıyla UNESCO’nun davetiyle gerçekleşen Global Youth Event etkinliğinde de yer alan ekip, disleksili çocukların eğitimine yönelik bu yenilikçi projenin tanıtımını geniş kitlelere duyurdu.
EdusynTech ekibinin lideri Arda Gökalp Batmaz, MEF Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi olduğunu belirtiyor. Ekip, disleksili çocukların eğitimde yaşadıkları zorlukları gidermek amacıyla yapay zeka tabanlı bir mobil uygulama geliştirdi.
Batmaz, DysTherapy projesinin 6-12 yaş arası disleksili çocukların bilişsel becerilerini geliştirmeyi hedeflediğini vurguluyor. Uygulama, yapay zeka ile desteklenen adaptif bir öğrenme ortamı sunarak çocuklara kendi seviyelerinde eğitim alma imkanı sağlıyor. Ayrıca uygulama, çocuğun performansını ölçerek veli ve öğretmenlerine raporlar sunarak çocuğun gelişimini takip etmelerine yardımcı oluyor.
Proje, şu anda iki özel okulda kullanılmakta olup, geri dönüşler doğrultusunda sürekli olarak geliştirilmeye devam ediliyor.
Bu başarılı proje, Türk gençlerin teknolojiyi eğitimde nasıl kullanabileceğini göstermesi bakımından önemli bir örnek teşkil etmektedir.